.: Köşe Yazıları :.

DİŞ SAĞLIĞI EĞİTİMİ

Diş sağlığı her birey için çok önemli bir alışkanlık olmalıdır.  Çocuğa diş sağlığı eğitimin verilmesi iki önemli koşula bağlıdır. Koşullardan birincisi, bu eğitimin erken yaşlarda başlamasıdır. En uygun başlama yaşı 6-7 yaşlarıdır. Bu yaşlarda çocuklar hem anne babalarına hayrandırlar, hem de pek çok davranışlarıyla onları taklit etmektedirler. Hem de bu yaşlarda öğrenmeye açıktırlar. Bu yaşlarda verilen bir eğitim kesinlikle başarılı olacaktır.
Diş Hekimleri Odası'nın yaptırdığı Türkiye Diş Sağlığı Taraması'nın sonuçlarının bir bölümü Diş Hekimi Celal Yıldırım tarafından açıklanan sayısal değerleriyle verilen acı tabloya göre; İlkokullarda yapılan taramanın sonuçlarına göre, %45'lere varan çürük bir diş oranı saptanmış. Bu oran, tüm dünya ülkelerini göz önünde bulundurduğumuz zaman bile çok yüksektir. Ayrıca çok yanlış olan iki değer yargısı üzerinde de önemle durulmalıdır. 1. Süt dişlerindeki çürükler hiç önemli değil. Bu düşünce çok yanlış ve tehlikelidir. Dişte çürük var demek, o dişte mikrop odağı var demektir. Çocuğun süt dişleri de mutlaka temizlenmeli ve çürüklerin tedavisi yoluna gidilmelidir. 2. Bu bir korkudur. Pek çok kişi, diş ağrısı dayanılmaz boyutlara gelmeden ya da ağzı davul gibi şişmeden dişçiye gitmez. Bu şekilde dişçiye gitmek demek, o dişin ne olursa olsun kaybedilmesi anlamına gelmektedir. Ağzımızdaki dişlerin sayısı bellidir. Tüm dişlerimizin belli fonksiyonları vardır. Bir azı dişinin kaybedilmesi, çenenin o kısmının verimli kullanılamaması anlamına gelmektedir. Bu durum başka sindirim problemlerini de beraberinde getirmektedir. Dişçiye gitme korkusu konusunda psikologlar sizlere yardımcı olmaktadırlar. Rahatlama telkinleri bu alanda kullanılmaktadır. Örneğin, yurt dışında, palyaço kılığına girerek çocuklarla neşeli bir diş tedavisi sağlayan bir doktorlar bulunmaktadır.

Köşe yazıları