AŞIRI HAREKETLİ ÇOCUKLARLA İLETİŞİM ZORLUĞU

Aşırı hareketli çocuklar insan ilişkilerinde zorlanırlar. Özellikle yaşıtlarıyla anlaşırken çok iyi başlarlar ama kısa bir süre sonra hemen büyük bir bağırtı kopar. Bu durum kardeşlerle de sürekli tekrarlanır. Anne o kadar gerilir ki zaman zaman çileden çıkar. Anlaşamama konuları önemli olmamasına rağmen, çok kısa sürelerle çocuk hep anlaşamazlığa girebilmektedir. Bazen aşırı hareketli çocuk ilk çocuksa, aile ikinci çocuğu düşünmez. Bu duruma aşırı hareketli çocuklar açıcından bakıldığında, onlar için daha uygun olabilmektedir. Ama bu defa da eve gelen misafirlerin çocuklarıyla kavga çıkarabilmektedir. Anneler bu durumu 'arkamı döner dönmez büyük bir bağırış ve sürtüşme ortaya çıkıyor. Ben yanlarına geldiğimde iyiler. Ama kendi başlarına oynarken hemen kavga ortamına giriyorlar' şeklinde belirtmektedirler.
. Bu çocuklar aşırı hareketli oldukları için karşılarındaki çocuk veya yetişkinlerin davranışlarını, sözlerini iyi bir şekilde izleyememektedirler.
. Aşırı aceleci, sabırsız olduklarından da sorunlar çıkabilmektedir. Dikkat ve aşırı hareketlilik genellikle birlikte bulunur. Aşırı hareket varsa, mutlaka dikkat az olacaktır. Çünkü bir an çok aşırı hareketler yapalım, ortamdaki bazı olayları fark edemeyiz. Aşırı hareketli çocuklarda çevrelerinde olanları dikkatli bir şekilde takip edememektedirler. Yani, aşırı hareketleri algılamalarını engellemektedir. Annelerinin, kardeşlerinin, ablalarının, ağabeylerinin ve de arkadaşlarının yüzüne dikkatle bakmazlar. Annenin ve diğer kişilerin yüzüyle ve mimikleriyle verdiği mesajları ya hiç alamaz ya da eksik veya yanlış alırlar. Hareketin çok fazla olduğu durumlarda çocuk bir noktaya yoğunlaşmakta çok zorlanır ve aynı zamanda pek çok şeyi bir anda yapmak istediğinden dolayı bazen birkaç şeyi gözünün önünde olmasına rağmen fark etmez, görmez. Okul yaşı geldiğinde, bu anlaşamama netlik kazanır. Yuvada diğer çocuklarla oynarken çok zorlanırlar ya devamlı dayak yerler ya da devamlı dayak atarlar. Bu durum hem arkadaşlarının hem de öğretmeninin dikkatini dağıtacaktır. Böyle bir durumda öğretmenden azar işiten çocuk, okuldan soğuyabilecektir. Okula gitmek istemeyecek, ya karnım ağrıyor ya da midem bulanıyor gibi bir takım bahanelerin ardına saklanmayı deneyebilecektir. Böyle durumlarda çocuğu bir zaman dinlensin, açılsın diye okula göndermemek yanlıştır. Çünkü bu defa, biriken ödev yükü de onu daha fazla zorlayacaktır. Bu durumun sonucunda yuva veya ilkokulda istenmeyen çocuklar haline gelirler. Okul, çocuğu istememeye çalışır. Yapılması gereken bu tür çocukları yuvadan veya okuldan atmak değil, bir psikologdan yardım istemektir. Bu çocuklara yardım edilebilir.
Aşırı hareketli çocuklar öğrenme güçlükleriyle karşı karşıya kalmak durumundadırlar. Onların durumları anlaşılmazsa itilip kakılabilirler. Bu durum kendilerine olan güvenlerini kaybetmelerine sebep olur. Genellikle yapabilecekleri pek çok işi 'yine beni azarlayabilirler, kızabilirler' diyerek, yapmamaya çalışırlar. Bildikleri pek çok şeyin doğru olmayabileceği kaygısıyla bildiklerini söyleyememe sorununu yaşarlar. Ürkek, çekingen, güvensiz kişiler olarak yetişirler. Haklarını arayamaz ve haklı oldukları yerlerde kendilerini savunamazlar. Bu durumun etkileri, tırnak yeme veya tırnak etlerin koparma biçiminde görülebileceği gibi dudağını ısırmak, saçlarını koparmak ve değişik yüz, vücut ve ses tikleriyle belirginlik kazanabilirler. Aile ve okul çocuğun aşırı hareketli olduğunu bilmelidir. O zaman çocuğa karşı alınmazlar, aşırı öfkelenmezler, ona yardımcı olmaya çalışırlar. Bu yardım her aşırı hareketli çocukta farklılık gösterir. Bu farklardan dolayı genel eğitim programlarının yanı sıra, özel programlar da kullanılmaktadır. Tüm bu konularda bir psikolog size ve okula yardımcı olabilecektir. Okulla işbirliği ve bilgilendirme çok işe yarayacak ve pek çok sorunu çözecektir